used or fit for every day; common; usual; as, an everyday suit of clothes

listen to the pronunciation of used or fit for every day; common; usual; as, an everyday suit of clothes
Englisch - Türkisch

Definition von used or fit for every day; common; usual; as, an everyday suit of clothes im Englisch Türkisch wörterbuch

everyday
{s} her günkü

O sadece her günkü bir şeydir. - It's just an everyday thing.

everyday
{s} günlük

En azından günlük konuşmalar yapabilmeyi istiyorum. - At the very least, I'd like to be able to have everyday conversations.

Bana günlük yaşamından bahset. - Tell me about your everyday life.

everyday
{f} hergün
everyday
{s} adi
everyday
{s} olağan
everyday
{s} her gün

O beni her gün cezalandırıyor. - He punishes me everyday.

Babam her gün oraya sürmemi istemiyor, o yüzden kiramı ödüyor. - My dad doesn't want me driving there everyday, so he's paying my rent.

everyday
{s} vasat
everyday
{s} basit
everyday
{s} gündelik

Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır. - Confrontations are part of Fadil's everyday life.

Hayatı mutlu etmek için gündelik ıvır zıvırı sevmelisin. - In order to make life happy, you must love the everyday trifles.

everyday
{s} orta halli
Englisch - Englisch
everyday
used or fit for every day; common; usual; as, an everyday suit of clothes

    Silbentrennung

    used or fit for eve·ry day; common; usual; as, an eve·ry·day suit of clothes

    Aussprache

Favoriten