Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Dans etmektense şarkı söylemeyi tercih ederim.
- I would rather sing than dance.
Onlar üç binden fazla denizciyi öldürdü
- They killed more than three thousand sailors.
Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- To make up for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than he should have.
Cömert bağışın için çok teşekkür ederim.
- Thank you very much for your generous donation.
Bağlantı için teşekkürler.
- Thank you for the link.
Bu yıl geçen yıla göre daha fazla kar olup olmayacağını merak ediyorum.
- Will we have more snow this year than last year I wonder.
Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.
- The older ones do not always know more than the younger ones.
It's bigger than I thought it was.