Sihirbazlık gösterisi bugün harikaydı.
- The magic show was awesome today.
Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
- Tom showed me a magic trick.
S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi?
- Can S. Jobs bring back the magic to Disney?
Her lamba büyülü değildir.
- Not every lamp is magic.
Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim.
- I was aware of the trick in this magic.
Keşke sihir kullanabilsem.
- I wish I could use magic.
Onu öpmek büyülü, unutulmaz bir andı.
- Kissing her was a magical, unforgettable moment.
Her lamba büyülü değildir.
- Not every lamp is magic.
Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor.
- The boy knows many magic tricks.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
- In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.