upper atmosphere of the earth; heavens; highest level

listen to the pronunciation of upper atmosphere of the earth; heavens; highest level
Englisch - Türkisch

Definition von upper atmosphere of the earth; heavens; highest level im Englisch Türkisch wörterbuch

sky
{i} sema
sky
gökyüzü

Gökyüzü çok berraktı. - The sky was as clear as ever.

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

sky
topu çok yükseğe atmak
sky
gök

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama vardı. - The whole sky lit up and there was an explosion.

sky
Sema, felek, teker
sky
{i} hava sahası
sky
{i} bölge
sky
duvarın üst tarafına asmak sky blue gök mavisi
sky
sky pilot orduda papaz veya rahip
sky
yukanya fırlatmak
sky
{f} havaya atmak
sky
{f} yukarı asmak
sky
{i} hava

Hava soğuk olacak ve gökyüzü basık olacak. - It will be cold and the sky will be overcast.

Tom bana on altı yaşından beri hava dalışı yaptığını söyledi. - Tom told me that he had been skydiving since he was sixteen.

sky
{f} yükseğe atmak
sky
{i} iklim
sky
asuman
Englisch - Englisch
{i} sky
upper atmosphere of the earth; heavens; highest level
Favoriten