Tom'un güncelleştirilmeye ihtiyacı var.
- Tom needs to be brought up to date.
Sanırım bütün ekipmanımız hâlâ güncel.
- I assume all our equipment is still up to date.
Daha çağdaş olmalısın.
- You should be more up to date.
Onun fikirleri çağdaş.
- His ideas are up to date.
Laboratuvar en güncel ekipmana sahip.
- The laboratory has the most up-to-date equipment.
Elektrikli bilgisayarlar, yöneticilere ayrıntılı ve güncel bilgileri sağlar.
- Electric computers provide managers with detailed, up-to-date information.
Use an up-to-date text for your source.
... SAL KHAN: That should be a big date. ...
... MR. ROMNEY: It can become out of date. And what's happened in ' with some of the legislation ...