unzulänglich

listen to the pronunciation of unzulänglich
Deutsch - Türkisch
{'untsu: lenglih} yetersiz
kifayetsiz
Englisch - Türkisch

Definition von unzulänglich im Englisch Türkisch wörterbuch

deficient
eksik
inadequate
{s} yetersiz

Onun kelime dağarcığı yetersiz. - His vocabulary is inadequate.

Bazı fakir bölgelerde beslenme yetersiz. - Nutrition is inadequate in some poor areas.

deficient
(Kanun) ayıplı
deficient
(Ticaret) tamamlanmamış
deficiently
yetersizce
deficient
yetersiz

Arabam beygir gücünde yetersiz. - My car is deficient in horsepower.

inadequate
yetersiz bir şekilde
deficient
kifayetsiz
deficient
{s} eksik, noksan; yetersiz
deficient
{s} açık
deficient
deficiently yetersizce
deficient
açık be deficient in eksik olmak
deficient
(Nükleer Bilimler) eksiklik
deficient
{s} gerekli olan
deficient
kifayet etmeyerek
deficiently
eksik şekilde
Deutsch - Englisch
deficiently
inadequate
deficient