Farkında olmadan ona tamda bilmek istediğini anlattı.
- Unwittingly, he told her exactly what she wanted to know.
Farkında olmadan ona bilmek istediğinin hepsini anlattı.
- Unwittingly he told her all that she wanted to know.
Farkında olmadan ona tamda bilmek istediğini anlattı.
- Unwittingly, he told her exactly what she wanted to know.
Farkında olmadan ona bilmek istediğinin hepsini anlattı.
- Unwittingly he told her all that she wanted to know.
Allah öfkesini kontrol edebilenleri sever ve kasıtsız ihmali affeder.
- God loves those who can control their anger and forgive unintentional negligence.
Some people, apparently, have thought about it and reached the conclusion that every case of being misinformed is unwitting.