unwilling, averse to, resisting

listen to the pronunciation of unwilling, averse to, resisting
Englisch - Türkisch

Definition von unwilling, averse to, resisting im Englisch Türkisch wörterbuch

reluctant
gönülsüz

O onu kabul etmeye gönülsüzdü. - He was reluctant to admit it.

Ona yardım etmek için gönülsüzüm. - I am reluctant to help him.

reluctant
{s} isteksiz

Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar. - Too long a holiday makes one reluctant to start work again.

Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz. - The directors were reluctant to undertake so risky a venture.

reluctant
{s} ağırdan alan
reluctant
gönülsüzlükle
reluctant
rızasızlık
reluctant
gönülsüzlük
reluctant
tereddütlü
reluctant
istenmeden yapılan
reluctant
istemeyiş
reluctant
zorla yapılan
Englisch - Englisch
{a} reluctant
unwilling, averse to, resisting
Favoriten