unutulmamış

listen to the pronunciation of unutulmamış
Türkisch - Englisch
unforgotten
Not forgotten
{a} not lost to memory
unut
forgot

This fact must not be forgotten. - Bu gerçek unutulmamalı.

He forgot to give back my dictionary. - Sözlüğümü geri vermeyi unuttu.

unut
forget

Don't forget what I told you. - Sana söylediklerimi unutma.

Don't forget to send the letter. - Mektubu göndermeyi unutma.

unut
disremember
unut
forgotten

The event was forgotten in progress of time. - Zamanın ilerlemesiyle olay unutuldu.

This fact must not be forgotten. - Bu gerçek unutulmamalı.

unutulmamış
Favoriten