untimely, unseasonable, improper

listen to the pronunciation of untimely, unseasonable, improper
Englisch - Türkisch

Definition von untimely, unseasonable, improper im Englisch Türkisch wörterbuch

timeless
değişmeyen
timeless
belirli bir zamana
timeless
(Dilbilim) geniş
timeless
zamansız

Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır. - Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.

timeless
sonsuz
timeless
olumsuz
timeless
{s} ebedi

Bu film gerçekten ebedi bir başyapıt. - This movie is indeed a timeless masterpiece.

İnternet hakkında sevdiğim tek şey onun ebediyetidir. - One thing I love about the internet is its timelessness.

timeless
nihayetsiz
timeless
{s} zamanı belirsiz
timeless
{s} belirli bir zamana/çağa ait olmayan
timeless
{s} ebedi, hiç bitmeyen
Englisch - Englisch
{a} timeless
untimely, unseasonable, improper
Favoriten