Aşağıda bir şey gördün mü?
- Hast du da unten irgendwas gesehen?
Biz ufkun altında güneşin batışını gördük.
- We saw the sun sink below the horizon.
Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
- The thermometer reads three degrees below zero.
Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız.
- Please see below for details.
Daha fazla bilgi için aşağıya bakın.
- See below for more information.
Aşağıdaki vadiye baktı.
- He looked down at the valley below.
Aşağıdaki cümleleri çevirebilir misiniz, lütfen?
- If you have a time, could you translate some sentences below, please?
Onun görüşünü destekleyememizin nedeni aşağıda verilecektir.
- The reason why we cannot support his view will be given below.
Aşağıdaki odada kim yaşıyor?
- Who lives in the room below?
Please read the text below.
- Lies bitte den untenstehenden Text!
Fill out the form below.
- Füllen Sie das untenstehende Formular aus.
I left my dictionary downstairs.
- Ich habe mein Wörterbuch unten gelassen.
Someone is waiting for you downstairs.
- Jemand wartet unten auf dich.