unsurlar

listen to the pronunciation of unsurlar
Türkisch - Englisch

Definition von unsurlar im Türkisch Englisch wörterbuch

unsur
element

Ghost existence does not prove that there's life after death. They can be elements of another dimension. - Hayalet varlığı ölümden sonra yaşamın olduğunu kanıtlamaz. Başka bir boyutun unsurları olabilir.

Wallowing is an important element of a good life in pigs. - Çamurda yuvarlanmak domuzlarda iyi bir yaşamın için önemli bir unsurudur.

unsur
{i} fact
unsur
moment
unsur
component
unsur
ingredient
unsur
vein
Kritik Unsurlar Koruma Programı
(Askeri) Key Assets Protection Program
birbirini tamamlayan unsurlar
vitals
kritik unsurlar listesi
(Askeri) key assets list
milli unsurlar
(Askeri) national components
unsur
element, component öğe, eleman
unsur
element, component
unsur
constituent
yönetici unsurlar
(Askeri) ruling elements
Türkisch - Türkisch
anasır
UNSUR
(Hukuk) Eleman;birşeyin oluşumu için gerekli koşul veya parçalar;herhangi bir hukuki olayın ortaya çıkması için gerekli parçalar;örneğin,egemenlik devletin unsurlarından birisidir
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Umumdan ayrılan kısım
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Tam olan şeyin her bir parçaları
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Kimyevî maddeden her biri. Mürekkeb cisimlerde bulunan basit maddelerin her birisi
UNSUR
(Osmanlı Dönemi) Madde, esas, kök. Element
Unsur
uzuv
unsur
(Osmanlı Dönemi) birşeyin parçası; kök, esas madde, element
unsur
Öge, ilke, uknum, eleman
unsur
Öge, ilke, uknum, eleman: "Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir."- Atatürk
unsurlar
Favoriten