unreconciled

listen to the pronunciation of unreconciled
Englisch - Türkisch
barışmamış
uzlaşmamış
kabullenmemiş
inconsistent
{s} tutarsız

Hareketleri ile sözleri tutarsız. - Her actions are inconsistent with her words.

Yarışmalardaki tutarsız performansı takımla ilişiğinin kesilmesinin nedeniydi. - His inconsistent performance at competitions is why he was cut from the team.

inconsistent
{s} bağdaşmaz
inconsistent
{s} uyuşmaz
inconsistent
çelişkili
inconsistent
sögeni sögenine uymayan
inconsistent
değişken
inconsistent
birbirini tutmayan
inconsistent
{s} kararsız
inconsistent
inconsistencytutarsızlık
inconsistent
insicamsız olarak
inconsistent
insicamsızlık
inconsistent
inconsistentlytutarsız bir şekilde
inconsistent
{s} saati saatine uymaz
inconsistent
{s} aykırı
inconsistent
{s} tutarsız; yaptıkları birbirini tutmayan (kimse); her zaman aynı seviyeyi tutmayan (iş)
unreconciled

    Silbentrennung

    un·rec·on·ciled

    Türkische aussprache

    ınrekınsayld

    Aussprache

    /ənˈrekənˌsīld/ /ənˈrɛkənˌsaɪld/
Favoriten