Onun teorisi kesinlikle gerçek dışı.
- His theory was absolutely unrealistic.
Senin hipotezin tamamen gerçek dışıdır.
- Your hypothesis is completely unrealistic.
Tom'un gerçekçi olmayan beklentileri var.
- Tom has unrealistic expectations.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
- Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.