unmöglich

listen to the pronunciation of unmöglich
Deutsch - Türkisch
(Gramer) mümkün olmayan, gayri kabil
{'unmöklih} olanaksız
imkansız

Ama bu imkansız, Bay Profesör. - Aber das ist unmöglich, Herr Professor.

Onu ağaçtan indirmek imkânsızdı. - Es war unmöglich, sie vom Baum herunterzuholen.

mümkün değil
olanaksız
olamaz
Englisch - Türkisch

Definition von unmöglich im Englisch Türkisch wörterbuch

impossible
{s} olanaksız

Amerikalılar için seni seviyorum demek çok kolay ama Çince'de bunu yapmak olanaksızdır. - It's so easy for Americans to say I love you and it's impossible to do this in Chinese.

Olanaksız geliyor ama gerçek. - It sounds impossible, but it's true.

impossible
{s} olmaz
impossible
{s} imkânsız

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti. - Allen was given a problem that was impossible to solve.

Onun sorularını anlamak imkânsızdı. - It was impossible to understand his questions.

impossible
muhal
impossible
elvermemek
impossible
cık
impossible
(Tıp) imposibl
impossible
dayanılmaz
impossible
Nâmümkün
ımpossible
imkânsız
impossible
{s} çekilmez
impossible
inanılmayacak kadar
impossible
olanaksız biçimde
impossible
{s} katlanılmaz