Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.
- The difference is this: he works harder than you.
İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklar vardır.
- There are some differences between British English and American English.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
- Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.
Teoride, teori ve uygulama arasında farklılık yok. Ama uygulamada var.
- In theory, there is no difference between theory and practice. But, in practice, there is.
Tom'un ve benim farklılıklarımız var.
- Tom and I have our differences.