Definition von unit im Englisch Türkisch wörterbuch
- birim
Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir.
- One parsec is the distance at which one astronomical unit subtends an angle of one arcsecond.
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
- Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
- ünite
Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.
- A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.
Bütün üniteyi değiştirmemiz gerekiyor.
- We need to replace the whole unit.
- {i} bütünlük
- (Argo) ev
- en küçük tam sayı
- tertibat
- tek basamaklı sayı
- takım
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
Tim Howard 2014 yılında Amerika Birleşik Devletleri milli takımının kalecisiydi.
- Tim Howard was the goalkeeper for the United States national team in 2014.
- eşya
- parça
Amerika Birleşik Devletleri bir zamanlar İngiliz İmparatorluğu'nun bir parçasıydı.
- The United States was once part of the British Empire.
Çalışma ABD'de hayatın çok önemli bir parçasıdır.
- Work is a very important part of life in the United States.
- birlik
Evlilik sevgiden yapılmış bir birliktir.
- Marriage is a unity made from love.
Birlik paradan daha iyidir.
- Unity is better than money.
- puvan unit of measurement ölçü birimi
- {i} öğe
- {i} tertibat: heating unit ısıtma tertibatı
- birim/ünite
- bir
1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
- fert
- belirli bir miktar
- {i} (üniversitede) puan
- (Tıp) Tek şey
- vahit
- kurala göre düzenlenmiş birim
- {i} ask. birlik
- {i} birim: unit of measurement ölçü birimi
- heating unit ısnma tertibatı
- (Askeri) BİRİM: Kripto sisteminde; kripto alma ile kripto açma için tek bir vasıta olarak ele alınan müşterek birim. Ayrıca bak "organization"
- (Argo) daire
- eleman
- (Eğitim) puan (üniversitede)
- united
- birleşik
1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
- unite
- birleşmek
- united
- birleşmiş
BM Birleşmiş Milletlerin kısaltmasıdır.
- UN stands for the United Nations.
Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
- This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.
- unite
- {f} birleştirmek
Tom bölmek değil birleştirmek istedi.
- Tom wanted to unite not divide.
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- unit cost
- (Ticaret) bîrim maliyeti
- unit head
- şube müdürü
- unit price
- (Bilgisayar) bir fiyatı
- unit trust
- (Ticaret) yatırım fonları
- unit trust
- (Ticaret) tröst birliği
- unit area
- birim alan
- unit cost
- birim fiyatı
- unit length
- birim uzunluk
- unit of measurement
- ölçü birimi
- unit record
- birim kayıt
- unit volume
- birim hacim
- unit wages
- birim verginler
- unit weight
- birim ağırlık
- unit affinity
- ortak birim kullanımı, birim ortaklığı
- unit circle
- (Geometri) Birim çember
- unit element
- birim eleman, birim öge
- unit elongation
- birim uzama
- unit fraction
- birim kesir, birim üleske
- unit free
- Birimsiz, birimden bağımsız
- unit labor cost
- Birim emek maliyeti
- unit operations
- unit operasyonlar, temel işlemler
- unit production manager
- (Film) Yapım sorumlusu
- unit record equipment
- birim kayıt ekipmanı
- unit record machine
- birim kayıt makinesi
- unit record method
- birim kayıt yöntemi, birim işlem yöntemi
- unit rule
- birim kural
- unit sales
- birim satış
- unit stress
- birim gerilme
- unit trusts
- Yatırım fonları
- unit under test
- test altında birim
- unit wages
- birim ücretler
- Unit Type Code Consumption Factors File
- (Askeri) Birim Tür Kodu Sarfiyat Faktörleri Dosyaı
- unit air supply
- (Askeri) BİRLİK HAVA İKMALİ: Uçuş meydanları temin edilmeden önce iniş yapıldığı zaman, hava başında bulunan Kuvvetlere, doğrudan doğruya atmak suretiyle veya paraşüt ya da planörle sağlanan ikmal
- unit air supply phase
- (Askeri) BİRLİK HAVA İKMALİ SAHASI: İkmal maddelerinin, hava indirme hücum Kuvvetleri tarafından, hava yoluyla atılması ve dağıtımı
- unit aircraft
- (Askeri) BİRLİK UÇAKLARI: Bir uçuş görevinin yerine getirilmesi için bir uçak birliğine verilen uçaklar. Ayrıca bak "aircraft"
- unit area
- birim saha
- unit assemblage
- (Askeri) MALZEME GRUBU: Seyyar bir teşkilata kadro ile tahsis edilen malzemenin, bir birim olarak depo edilen veya dağıtılan kısmı. Örneğin; bir tahliye hastanesi veya alay reviri için lüzumlu malzeme gibi
- unit assembly
- (Askeri) YARDIMCI KOMPLE PARÇA: Bir nihai maddenin komple bir yardımcı parçasını teşkil eden, belirli bir yardımcı vazife gören ve kendisi sökülmeden ana maddeden ayrılabilen makina parçaları topluluğu
- unit award
- (Askeri) BİRLİK HİZMET ALAMETİ: Belirli faaliyet, hizmet ve başarılar karşılığı birliklere verilen alamet. Bunlardan, halen kullanılmakta olan başlıcaları şunlardır: "unit deccrations", "infantry streamers", "campaign streamers", silver bands" ve "war service streamers". Bu terimlere ve ayrıca bak "award"
- unit award
- (Askeri) birlik hizmet işareti
- unit award
- (Askeri) birlik takdirnamesi
- unit award
- (Askeri) piyade şeridi
- unit block cross section
- ünite bloğu kesiti
- unit categories
- (Askeri) BİRLİK NEVİLERİ, BİRLİK KATEGORİLERİ: Birlikler aşağıdaki üç kategoriye ayrılır
- unit cbr noncommissioned officer
- (Askeri) BİRLİK KBR ASTSUBAYI: Tümenden küçük birliklerde kimyasal, biyolojik ve radyolojik muharebe ve faaliyetlerle ilgili işlerle uğraşan subayın yardımcısı astsubay
- unit cbr officer
- (Askeri) BİRLİK KBR SUBAYI: Bak "chemical biological radiological officer"
- unit censor
- (Askeri) BİRLİK SANSÜR SUBAYI: Bir bölük, batarya veya benzeri birlikte sansür işlerini yapan subay ve astsubay
- unit censorship
- (Askeri) BİRLİK SANSÜRÜ: Bir bölük, batarya veya benzeri birliğin subayları tarafından bu birliğin emrine veya kuruluşuna verilmiş olan haberleşmesi üzerinde uygulanan askeri sansür
- unit citation
- (Askeri) BİRLİK TAKDİRNAMESİ: Bak "unit award "
- unit combat readiness
- (Askeri) BİRLİK MUHAREBE HAZIRLIK DERECESİ: Bay "combat readiness"
- unit commitment status
- (Askeri) BİRLİK TAAHHÜT DURUMU: NATO birliği olarak tayin edilmiş veya NATO'nun tahsis edilmiş bir kuvvet olarak sınıflandırılan herhangi bir birliğin taahhüt derecesi
- unit cost
- birim maliyet
- unit cost; upconverter
- (Askeri) birim maliyeti; frekans (sıklık) yükseltici
- unit decoration
- (Askeri) BİRLİK NİŞANI: Bak "unit award"
- unit deployment program
- (Askeri) birlik konuşlanma programı
- unit description
- (Askeri) birlik tanımı
- unit descriptor code
- (Askeri) birlik tanımlayıcı kodu
- unit designation list
- (Askeri) birlik tayin listesi
- unit designator code
- (Askeri) BİRLİK TANITMA KODU: Bir tümen dahilindeki birliklerin adlarını ve tanıtma işaretlerini kodlamak üzere özel surette hazırlanmış kod
- unit distance code
- birim uzaklikli kod
- unit distribution
- (Askeri) BİRLİK DAĞITIM: Bir ikmal maddeleri dağıtım usulü. Bu usulde; ulaştırma vasıtaları dağıtımı yapan makam tarafından sağlanmak suretiyle, ikmal maddeleri, bunları alacak birliğe, kendi bölgesi dahilinde dağıtılır
- unit emplaning officer
- (Askeri) BİRLİK HAVA İNTİKAL PLANLAMA SUBAYI: Havadan intikallere, nakledilen birliği temsil eden ve bu birliğin itikalının düzenlenmesinden sorumlu olan subay
- unit engineer
- (Askeri) KARARGAH İSTİHKAM SUBAYI: İstihkam kıtaları bulunan herhangi bir birliğin karargahında hizmet gören karargah istihkam subayı. Ayrıca bak "division engineer", "corps engineer" ve "army engineer"
- unit equipment
- (Askeri) BİRLİK TEÇHİZATI: Teşkilat ve teçhizat şemasında veya bu birlikle ilgili buna denk olan milli dokümanlarda belirtilen teçhizat
- unit equipment
- (Askeri) birlik teçhizatı
- unit essential equipment
- (Askeri) BİRLİK İÇİN ZARURİ TEÇHİZAT: BAK "minimum essential equipment"
- unit function
- (Matematik) birim fonksiyon
- unit function
- birim işlev
- unit gas noncommissioned officer
- (Askeri) BİRLİK GAZ ASTSUBAYI: Tümenden daha küçük birliklerde, diğer görevlerine ek olarak, birlik gaz subayına yardım eden ve daha aşağı kademelerde, birlik gaz subayı adına faaliyette bulunacak şekilde özel eğitim görmüş olan astsubay
- unit gas officer
- (Askeri) BİRLİK GAZ SUBAYI: Tümenden daha küçük birliklerde, diğer görevlerine ek olarak, kimya taarruzuna karşı savunmadan sorumlu olan subay. Bu subayın görevleri; eğitim ve denetleme, savunma tedbirleri, istihbarat ve ikmaldir. Daha küçük birliklerde, bu subayın vazifesini gören subaya (chemical officer) denir
- unit identification code
- (Askeri) birlik tanıtma kodu
- unit identification code information officer
- (Askeri) birlik tanıtma kodu bilgi subayı
- unit identification system
- (Askeri) birlik tanıtma sistemi
- unit impulse
- birim durtu
- unit journal
- (Askeri) BİRLİK HARP CERİDESİ: Bir birlik veya karargah şubesi tarafından tutulan, günlük olaylarla gelen emir ve raporları, tarih sırasıyla kayda yarayan çizelge veya defter Ayrıca bak "experience tables"
- unit level code
- (Askeri) birlik seviye kodu
- unit line number
- (Askeri) birlik hat numarası
- unit loading
- (Askeri) BİRLİK YÜKLEMESİ: Askeri birliklerin teçhizat ve ikmal maddeleriyle birlikte aynı gemi, uçak veya kara araçlarına yüklenmesi. Ayrıca bak "combat loading"
- unit loading officer
- (Askeri) BİRLİK BİNDİRME VE YÜKLEME SUBAYI: Belirli bir gemiye bindirilecek olan bir askeri birlikten görevlendirilmiş bir subay. Bu subay, amfibi harekat için kıtaları bindirme ve indirme ikmal maddeleri ve malzemeyi yükleme ve boşaltma işlerini planlar ve buna nezaret eder. Bütün planlar ve yükleme teferruatını, (bindirme subayı "embarkation officer") ile birlikte koordine eder
- unit manning document; unit movement data
- (Askeri) birlik personel tahsisi dokümanı; birlik intikal verisi
- unit manpower personnel record
- (Askeri) birlik insan gücü personel kayıdı
- unit marking
- (Askeri) BİRLİK GÖNDERME NUMARASI: Bir harekette, belirli bir birliğe ait ikmal maddeleri ve malzemenin tanınması için tahsis edilen gönderme numarası ve bunun sonundaki harf veya harfler. Ayrıca bak "force morking"
- unit mass
- birim kütle
- unit matrix
- (identity matrix) birim matris
- unit mess
- (Askeri) birlik yemekhanesi
- unit mess
- (Askeri) BİRLİK TABLDOTU, BİRLİK YEMEKHANESİ: Özel geçici sahra rasyonu tabldotlarının tesisi mümkün olmayan muharebe ve manevra durumları dışında, yalnız birliğin günlük yoklamasında gösterilen kimselerle, iaşe kontrol personelini ve resmi denetleyicileri iaşe eden bir tabldot
- unit mess
- (Askeri) birlik tabldotu
- unit mile
- (Askeri) BİRLİK MİLİ: Bir birliğin bütün motorlu araçlarını bir millik bir mesafeye götürmek için gerekli benzin ve yağ miktarı
- unit mile
- (Askeri) birlik mili
- unit ministry team
- (Askeri) birlik dinişleri timi
- unit movement control center
- (Askeri) birlik intikal kontrol listesi
- unit noun
- (Dilbilim) sayılabilir ad
- unit number
- (Askeri) birlik numarası
- unit of account
- hesap birimi
- unit of equipment
- (Askeri) TEÇHİZAT TAKIMI: Ayakkabı tamir takımı, sıhhiye çantası gibi özel bir iş için dağıtılmaya mahsus ve istihkak çizelgelerinde yer alan takımlar
- unit of equipment
- (Askeri) teçhizat takımı
- unit of error
- (Askeri) HATA BİRİMİ: Bir telemetrenin sıhhat derecesini belirtmek maksadıyla kullanılan ve matematik bir formüle dayanan itibari ölçü
- unit of fire
- (Askeri) GÜNLÜK MÜHİMMAT PAYI: Bir ölçü birimi olarak kullanılan mühimmat miktarı. Günlük cephane payı; silah veya birlik başına atım veya ton olarak hesaplanır. Bu pay, genellikle, bir silah veya birliğin bir günde kullanacağı cephane miktarıdır. Buna eskiden (day of fire) denirdi
- unit of issue
- (Askeri) DAĞITIM BİRİMİ: Depolamayla ilgili özel anlamında bir maddenin adet, düzine, galon, lift, libre, metre, takım yarda gibi ölçülerden herbirini ifade eder. Bu genellikle "birim fiyat" anlamına gelen "unit price" ile karıştırılmaması için "dağıtım birimi" anlamına gelen "unit of issue" şeklinde kullanılır
- unit of measure
- (Askeri) ÖLÇÜ BİRİMİ: Bak "unit"
- unit of power
- güç birimi
- unit of product
- (Nükleer Bilimler) mamul birimi
- unit of text
- metin parçası
- unit of time
- zaman birimi
- unit of time
- birim süre
- unit of time
- birim zaman
- unit pathfinder
- (Askeri) BİRLİK HAVA İNDİRME KILAVUZU: Kara birlikleri veya tesislerinden, hava indirme kılavuzu tekniğinde yetiştirilmiş seçme personel. Ayrıca bak "pathfinder detachement" ve "pathfinders"
- unit personnel and tonnage table
- (Askeri) BİRLİK PERSONEL VE TONAJ ÇİZELGESİ: Muhabere yüklemesi yapmış bir geminin yükleme planına eklenen, personel miktarını ve yükün cins, hacim ve ağırlık olarak toplamını gösteren çizelge
- unit personnel and tonnage table
- (Askeri) birlik personel ve tonaj tablosu
- unit plan
- (Askeri) BİRLİK HAREKAT PLANI: Bir üst komutanın karar ve emirlerine göre bir birlik komutanı tarafından hazırlanan harekat planı
- unit plan
- (Askeri) birlik harekat planı
- unit pole
- (Fizik) kutup birimi
- unit pole
- (Fizik) birim ucay
- unit power
- (Spor) birim kuvvet
- unit price
- birim fiyat
- unit price
- (Askeri) BİRİM FİYAT: Bir ikmal maddesinin dağıtım birimine göre hesaplanan maliyeti veya fiyatı
- unit price
- birim fiyatı
- unit procurement cost
- (Askeri) BİRİM TEDARİK FİYATI: Bir maddenin beheri için ödenen veya ödenmesi hesaplanan esas safi fiyat. Uygun olduğu hallerde bu, devletçe verilen malzemeyi ve devlet tesislerindeki işletme masraflarının bedelini ihtiva eder
- unit ramp
- birim yokus
- unit replacement
- (Askeri) KOMPLE PARÇA DEĞİŞTİRME: Bir onarım usulü. Bu usulde; bir silah veya başka bir teçhizatın kusurlu, aşınmış veya hasara uğramış parçalar grubu, yeni parçalar grubu ile değiştirilebilir
- unit report
- (Askeri) BİRLİK MUHAREBE RAPORU: Bir rapor muharebe birliği tarafından daha yüksek bir karargaha arz edilen müşterek istihbarat ve harekat raporu
- unit reserves
- (Askeri) BİRLİK YEDEK İKMAL MADDELERİ: Bir birlik tarafından acil durumlar için yedek olarak taşınan belirli miktarlardaki ikmal maddeleri. Ayrıca bak "reserve supplies"
- unit separator
- Ölçü Birimi Ayracı
- unit staff
- (Askeri) birlik karargah heyeti
- unit staff
- (Askeri) BİRLİK KARARGAH HEYETİ: Bak "general staff"
- unit status and identity report
- (Askeri) birlik durum ve kimlik raporu
- unit step
- (Heaviside step) birim basamak
- unit storm
- (Çevre) ölçü fırtına
- unit strength
- (Askeri) BİRLİK (GÜCÜ) /KUVVESİ: Dost veya düşman birlikleri için kullanıldığı şekliyle personel sayısı, ikmal maddeleri miktarı, silah ve teçhizat, araçlar ve toplam lojistik kabiliyetini belirtmek için kullanılır. Ayrıca bak "strength"
- unit stress
- birim stres
- unit string
- birim dizgi
- unit supply
- (Askeri) BİRLİK İKMALİ: Bak "organizational supply"
- unit supply officer
- (Askeri) BİRLİK İKMAL SUBAYI: Belirli birliklerde ikmal işleriyle görevli olan subay
- unit table of organization
- (Askeri) birlik teşkilat kadrosu
- unit train
- (Askeri) KITA AĞIRLIĞI: Tümenden daha küçük birliklerin ağırlığı. Bu anlamda, zırhlı tümen kıta ağırlıkları (armored division unit trains); muharip unsurların yakın desteği için gerekli olup olmamalarına göre, " muharebe ağırlığı (combat train) " veya "a ağırlığı (a train) " ve "sahra ağırlığı (field train) " veya " B ağırlığı (B train) " olmak üzere ikiye ayrılır
- unit train
- blok yük trenleri
- unit trainer; Universal Time
- (Askeri) birlik eğitim aracı/eğitmeni; Evrensel Saat
- unit training
- (Askeri) Birlik eğitimi
- unit training
- (Askeri) BİRLİK EĞİTİMİ: Askeri eğitimin bir safhası. Bu safhada, erlerin, bir tim veya birliğin fertleri olarak çalışacak şekilde yetiştirilmesine önem verilir. Genellikle, tek er eğitimini kaide olarak, birliğin muharebede karşılanması muhtemel şartlar altında, arazide uygulanır. Ayrıca bak "individual training
- unit training assembly
- (Askeri) BİRLİK EĞİTİM SÜRESİ: Belirli bir süresi olan yetki verilmiş ve programlanmış bir birlik gayrı faal görev eğitim dönemi
- unit training center
- (Askeri) BİRLİK EĞİTİM MERKEZİ: Sadece, birliklerin eğitimi maksadıyla kurulan askeri tesis
- unit training cycle
- (Askeri) BİRLİK EĞİTİM DEVRESİ: Birlik genel eğitim programında; tek er temel eğitiminin başlamasıyla, birliğin arazi tatbikatları veya birlik manevralarına katılması halinde, manevra safhası sonunda veya, manevraya katılmayan birlikler için, birlik eğitiminin sonuna kadar olan süre
- unit training program
- (Askeri) BİRLİK GENEL EĞİTİM PROGRAMI: Bir birliğin yapacağı oldukça uzun süreli bir eğitimin planı
- unit training schedule
- (Askeri) BİRLİK EĞİTİM ZAMAN ÇİZELGESİ: Bak "training schedule"
- unit training standards
- (Askeri) BİRLİK EĞİTİM STANDARTLARI: Bazı birliklerden, görevlerini yerine getirmeleri için ulaşmaları ve, belirli bir eğitimle, devam ettirmeleri istenen ehliyet standartlarını gösterir hava kuvvetleri komutanlığı direktifi
- unit trust
- birim tröstü
- unit vector
- birim vektor
- unit vent
- birleşik havalık
- unit water requirement
- birim su ihtiyacı
- unit water requirement
- birim su gereksinimi
- unit workbook
- (Askeri) Birlik muhtırası
- unit-stratoype
- birim-stratotip
- uncommitted unit
- (Askeri) MUHAREBEYE SOKULMAMIŞ BİRLİK: Henüz muharebeye sokulmamış olan kadro birliği. Ayrıca bak "committed unit"
- uncommitted unit
- (Askeri) muharebeye sokulmamış birlik
- unite
- {f} bağlamak
- unite
- {f} evlenmek
- unite
- birlik olmak
- unite
- kaynaşmak
- units
- (Nükleer Bilimler) birimler
Isıtma birimleri çalışmıyor.
- The heating units aren't working.
Sözcük grupları sözdizimsel birimlerdir.
- Phrases are syntactical units.
- active unit
- (Askeri) faal birlik
- advanced unit training
- (Askeri) birlik tekamül eğitimi
- base unit
- (Bilgisayar,Gıda,Ticaret) temel birim
- base unit
- (Askeri) esas birlik
- business unit
- (Ticaret) işletme birimi
- coherent unit of measurement
- (Bilgisayar,Teknik) tümleşik ölçüm birimi
- communication unit
- (Pisikoloji, Ruhbilim) iletişim birimi
- compound unit
- bileşik öğe
- compressor unit
- kompresör ünitesi
- cooling unit
- soğutma ünitesi
- cost unit
- (Ticaret) birim maliyet
- cost unit
- (Ticaret) maliyet ünitesi
- cost unit
- (Ticaret) maliyet birimi
- current unit
- (Bilgisayar) kullanılan birim
- derived unit of measurement
- (Bilgisayar,Teknik) türetilmiş ölçüm birimi
- detached unit
- (Askeri) müfrez birlik
- discrete unit
- (Dilbilim) ayrık birim
- display unit
- görüntü ünitesi
- display unit
- (Bilgisayar,Teknik) gösterici
- economic unit
- (Ticaret) işletme
- economic unit
- (Ticaret) iktisadi birim
- executive unit
- (Politika, Siyaset) icrai birim
- flow unit
- debi birimi
- functional unit
- (Bilgisayar) işlevsel tesisler
- heating unit
- ısıtma tertibatı
- hollow masonry unit
- (İnşaat) boşluklu duvar öğesi
- inspection unit
- (Ticaret) muayene birimi
- intense care unit
- (Askeri) yoğun bakım ünitesi