uninterested, without attention

listen to the pronunciation of uninterested, without attention
Englisch - Türkisch

Definition von uninterested, without attention im Englisch Türkisch wörterbuch

bored
(canı) sıkılmış
bored
{s} bunalmış

Bu inekler bunalmış görünüyor. - These cows look bored.

Tom ve Mary bunalmış görünüyorlar. - Tom and Mary look bored.

bored
{s} sıkılmış

Seyirciler sıkılmış görünüyordu. - The audience looked bored.

Onun uzun konuşmasından herkes sıkılmıştı. - Everyone was bored by his long speech.

bored
sıkılmak

Sıkılmak bir günahtır. - To be bored is a sin.

Sıkılmak şöyle dursun, biz çok eğlendik. - Far from being bored, we had a very good time.

bored
delinmiş
bored
canı sıkılmak
bored
canı sıkılmış

Tom canı sıkılmış görünüyordu. - Tom seemed to be bored.

bored
{s} bıkkın

Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı. - Tom had a bored, disinterested look on his face.

Tom yüzünde bıkkın bir ifadeyle uzaya bakıyordu. - Tom was staring out into space with a bored expression on his face.

bored
del
Englisch - Englisch
bored

The piano teacher's bored look betrayed he wasn't paying much attention to his pupil's boringly stereotype rendition of the brilliantly composed etudes.

uninterested, without attention
Favoriten