Şu şanssız insanlara acıdı. - She sympathized with those unfortunate people.
Şu şanssız insanlara acıdı.
She sympathized with those unfortunate people.
O başarısız olsaydı şanssız olurdu. - It would be unfortunate if he were to fail.
O başarısız olsaydı şanssız olurdu.
It would be unfortunate if he were to fail.
Hayır, ne yazık ki; aksine. - No, unfortunately; on the contrary.
Hayır, ne yazık ki; aksine.
No, unfortunately; on the contrary.