unforeseeable, uncertain, not predictable

listen to the pronunciation of unforeseeable, uncertain, not predictable
Englisch - Türkisch

Definition von unforeseeable, uncertain, not predictable im Englisch Türkisch wörterbuch

unpredictable
{s} sağı solu belli olmaz

Tom içki içerken çok sağı solu belli olmaz. - Tom's very unpredictable when he's been drinking.

Onların sağı solu belli olmaz. - They're unpredictable.

unpredictable
önceden kestirilemeyen
unpredictable
Ne yapacağı belli olmaz, sağı solu belli olmaz
unpredictable
on görülemeyen
unpredictable
Önceden tahmin edilemeyen, önceden bilinmez
unpredictable
tarafsız
unpredictable
(sıfat) önceden bilinmez, ne yapacağı belli olmaz, sağı solu belli olmaz
unpredictable
{s} önceden bilinmez

O çok önceden bilinmez. - She's very unpredictable.

Englisch - Englisch
{s} unpredictable
unforeseeable, uncertain, not predictable
Favoriten