Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
- A strange marine creature was found recently.
Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf.
- It is strange that he should be put up at such a cheap hotel.
Onlar orada garip bir hayvan gördü.
- They saw a strange animal there.
Garip bir keşif yaptılar.
- They made a strange discovery.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog will bark at strangers.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog barks at strangers.
Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
- Their view of life may appear strange.
İnsanlar artık erkeklerin saçlarını uzatmalarına acayip olarak bakmıyorlar.
- People no longer consider it strange for men to let their hair grow long.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.
She's probably sitting there hoping a couple of strange detectives will drop in.