Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir.
- This kind of music is something that older people have difficulty understanding.
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Tom, Fransızca'yı daha iyi anlamak istiyor.
- Tom would like to understand French better.
Bilmek, anlamakla aynı değildir.
- Knowing is not the same as understanding.
Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.
- Everyone knows that he worked hard to get to the top of the company.
Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to shoot the breeze.
Yakında Japon yemeklerini yemeye alışırsın.
- You will soon get used to eating Japanese food.
Helen yeterince yemek yemiyor ve zayıflıyor.
- Helen does not eat enough and she is getting thin.
Oraya ulaşmak için uzun bir yol yürümek zorundasın.
- You have to walk a long way to get there.
JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
- How many minutes does it take to get to the JR station on foot?
Tom'u buradan çıkarmak zorundayız.
- We have to get Tom out of here.
Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
- Tom opened the trunk to get the spare tire.
Hava kararmadan önce eve varmak istiyorsan, acele etsen iyi olur.
- You'd better hurry up if you want to get home before dark.
Oraya varmak ne kadar sürer?
- How long will it take to get there?
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
- Mrs. West is busy getting breakfast ready.
Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşguldü.
- Mother was busy getting ready for dinner.
Tom onun niçin Fransızca öğrenmek istediğini anlayamadı.
- Tom couldn't understand why she wanted to learn French.
Dilinizi anlayabiliyorum.
- I can understand your language.
Onu hiç kimse anlamıyor.
- No one understands that.
Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.
- It's getting easier to find audio files by native speakers for almost any language you might want to study.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Hemen başlamak istiyorum.
- I'd like to get started right away.
Erken başlamak istiyorum.
- I'd like to get an early start.
I don't get what you mean by fun. This place sucks!.
It's usually easy for Norwegians to get what Swedes are saying.
- It's usually easy for Norwegians to understand what Swedes are saying.
Do you see what I mean?.
Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
I understand that you have information for me.
... I think we need to understand the specific ways in which we ...
... as their country. Understand themselves as Americans in every way except having papers. ...