underlying water or body of water, for example in an aquifer or the deep ocean

Englisch - Türkisch

Definition von underlying water or body of water, for example in an aquifer or the deep ocean im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

underwater

sualtı

Penguenlerin gözleri sualtı görüş için uyarlanmıştır. - Penguins' eyes are adapted for underwater vision.

Bu akvaryumun bir sualtı tüneli var. - This aquarium has an underwater tunnel.

underwater

{f} su altında

Üç dakika boyunca su altındaydı. - He was underwater for three minutes.

Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım. - I used to dream about being able to breathe underwater.

underwater

sualtında

Tom bir nefes aldı ve sonra sualtında yüzmeye başladı. - Tom took a breath and then started swimming underwater.

Sualtında yüzebilir misin? - Can you swim underwater?

underwater

{s} sualtındaki

underwater

{s} su altında olan/kullanılan, sualtı

underwater

su seviyesinin altında olan kısım

underwater

suyun altında

Suyun altında ağlamak mümkün mü? - Is it possible to cry underwater?

underwater

geminin su hattından aşağıda olan

underwater

su altında olan veya kullanılan

underwater

su altında olan

Englisch - Englisch

Definition von underlying water or body of water, for example in an aquifer or the deep ocean im Englisch Englisch wörterbuch

underwater

Silbentrennung

un·der·ly·ing wa·ter or bo·dy of water, for ex·am·ple in an aq·ui·fer or the deep o·cean