unable to be seen; not visible

listen to the pronunciation of unable to be seen; not visible
Englisch - Türkisch

Definition von unable to be seen; not visible im Englisch Türkisch wörterbuch

invisible
görünmez

Tom dün görünmez adamı gördüğünü söyledi. - Tom said he saw the invisible man today.

Bu sebeple, Komite'nin Parlamento'nun Görünmez Üyeleri hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim. - I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.

invisible
(Tıp) Görülemeyen, gözle seçilemeyen
invisible
Gizli
invisible
görülmez

Bakteriler çıplak gözle görülmezler. - Bacteria are invisible to the naked eye.

invisible
(sıfat) görünmez
invisible
görünmeyen
invisible
{s} çabuk kestirilemez
invisible
resmi hesaplarda gözükmeyen
invisible
mal
invisible
(Tıp) invizibl
invisible
{s} görülmez, görünmez, gözle seçilemez
invisible
görülemez
invisible
(özellikle kâr zarar hesaplarında) deftere kayıtlı olmayan
invisible
resmi hesaplarda görülmeyen
Englisch - Englisch
invisible

technology That has undergone chroma keying, thus is not seen on-screen.

unable to be seen; not visible
Favoriten