umstritten

listen to the pronunciation of umstritten
Deutsch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von umstritten im Englisch Türkisch wörterbuch

contentious
{s} çekişmeli

Din hakkındaki tartışmalar sık sık çok çekişmeli. - Discussions about religion are very often contentious.

Sen çekişmeli davranıyorsun. - You're being contentious.

contentious
bulaşkan
contentious
münazaacı
contentious
kavgalı
argumentative
tartışmayı seven
argumentative
münakaşacı
argumentative
tartışmacı

Leyla tartışmacı ve kibirlidir. - Layla is argumentative and arrogant.

argumentative
{s} eleştirici
argumentative
{s} tartışılır
argumentative
{s} tartışmaya açık
argumentative
{s} kanıt türünden
argumentatively
tartışarak
contentious
{s} kavgacı
contentious
kavgacı,tartışmalı