Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
- The umpire sits in a high chair at the side of the court.
Hakem oyunu faul olarak nitelendirdi.
- The umpire called the ball foul.
Oyuna hakemlik yapmam rica edildi.
- I was asked to umpire the game.
The umpire called the pitch a strike.