I hope something bad doesn't happen.
- Umarım kötü bir şey olmaz.
I hope someone comes to rescue us.
- Umarım biri bizi kurtarmak için gelir.
I hope the bus will come before long.
- Umarım otobüs çok geçmeden gelir.
I hope you have a good trip.
- Umarım iyi bir yolculuk geçirirsin.
Hopefully, Tom will change his mind.
- Umarım Tom fikrini değiştirecek.
Hopefully, we'll enjoy our China trip.
- Umarım, Çin gezimizde eğleniriz.
Let’s see, um, how about this.