Tom heard wolves howling.
- Tom kurtların ulumalarını duydu.
I heard a wolf howling.
- Bir kurt uluması duydum.
Tom heard wolves howling.
- Tom kurtların ulumalarını duydu.
Layla heard the wild dogs howling.
- Leyla vahşi köpeklerin ulumasını duydu.
We need a forward-looking leader to make this country great again.
- Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
Such international cooperation produced great results.
- Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
High tariffs have become a barrier to international trade.
- Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
He spoke to the nation on August eighth.
- Sekiz Ağustosta Ulusa seslendi.
The dogs howled at the full moon.
- Köpekler dolunayda uludu.
The dogs were howling at the moon.
- Köpekler Ay'a uluyorlardı.