Layla heard the wild dogs howling.
- Leyla vahşi köpeklerin ulumasını duydu.
Tom heard wolves howling.
- Tom kurtların ulumalarını duydu.
They heard wolves howling in the distance.
- Onlar uzaktaki kurtların ulumalarını duydu.
Layla heard the wild dogs howling.
- Leyla vahşi köpeklerin ulumasını duydu.
Such international cooperation produced great results.
- Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu.
Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
- Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
High tariffs have become a barrier to international trade.
- Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
He entered the national high school boxing championship competition.
- O, ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına girdi.
He spoke to the nation on August eighth.
- Sekiz Ağustosta Ulusa seslendi.
We could hear wolves howling in the distance.
- Uzakta uluyan kurtları duyabiliyorduk.
The dogs were howling at the moon.
- Köpekler Ay'a uluyorlardı.