Such international cooperation produced great results.
- Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu.
We need a forward-looking leader to make this country great again.
- Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.
- Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
He spoke to the nation on August eighth.
- Sekiz Ağustosta Ulusa seslendi.
I heard a wolf howling.
- Bir kurt uluması duydum.
The dogs howled at the full moon.
- Köpekler dolunayda uludu.