Nice transportation, dude, but your brake lights are busted.
I've arranged transportation for us back to Boston.
- Boston'a geri dönmemiz için ulaşımı düzenledim.
I know you can rely on him for transportation.
- Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.
The consulate helped arrange medical transport for Tom.
- Konsolosluk Tom için tıbbi ulaşımı düzenlemeye yardımcı oldu.
Snow prevented the transport in high places of the country.
- Kar, ülkenin yüksek yerlerinde ulaşımı engelledi.
Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.
- Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.