Irkçı gerilimler yüksek kaldı.
- Racial tensions remained high.
Soğuk Savaş gerilimi arttı.
- Cold-war tension has mounted.
İkimiz arasında büyüyen bir gerginlik hissettim.
- I felt the tension grow between us.
Gerginlikler artıyordu.
- Tensions were increasing.