Defter senin değil, onundur.
- The notebook is not yours. It's his.
Defterinizi ve kalemlerinizi çıkarın.
- Get out your notebooks and pens.
Bu not defteri iki Hollanda parası.
- The notebook cost two florins.
Bu kelime uzun zamandır not defterimde.
- This word has been in my notebook for a long time.
Benim dizüstü bilgisayarıma adınızı yazar mısınız?
- Would you write your name in my notebook?
O, dizüstü bilgisayarı çıkardı.
- He took a notebook out.