Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu.
- He married twice and had more than 20 children.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
- I have seen Star Wars twice.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.