two times

listen to the pronunciation of two times
Englisch - Türkisch
iki kez

Kyoto'da iki kez bulundum. - I've been to Kyoto two times.

Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar. - Most people brush their teeth at least two times a day.

iki misli
iki katı
two times two is four
iki kere iki dört
twice
iki kere

Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder. - A book worth reading is worth reading twice.

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

twice
iki katı

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar. - Your room is twice the size of mine.

twice
iki kez

Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Dişlerini günde en az iki kez fırçala. - Brush your teeth twice a day at least.

twice
iki defa

İki defa aynı hatayı yaptı. - He has made the same mistake twice.

İki defa Fuji Dağı'na tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
two time
ikili oynamak
two time
ihanet etmek
two time
faka bastırmak
two time
aldatmak (eş)
two time
aldatmak
Englisch - Englisch
twice, on two different occasions
twice

This bridge is twice the length of that one. - This bridge is two times the length of that bridge.

I promised to go over to Tom's twice a day to water his starts while he was away. - I promised to go over to Tom's two times a day to water his starts while he was away.

two times
Favoriten