two times

listen to the pronunciation of two times
Englisch - Türkisch
iki kez

Ben iki kez intihar girişiminde bulundum. - I have attempted suicide two times.

İki kez otobüs değiştirmek zorundayım. - I have to change buses two times.

iki misli
iki katı
two times two is four
iki kere iki dört
twice
iki kere

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

O iki kere düşünmezdi. - He wouldn't have thought twice.

twice
iki katı

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

Benim iki katım kadar yaşlıdır. - He is twice as old as I.

twice
iki kez

Komite ayda iki kez toplanır. - The committee meets twice a month.

İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu. - He married twice and had more than 20 children.

twice
iki defa

Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell Tom twice to do something.

Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı. - The plane circled the airport twice after taking off.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
two time
ikili oynamak
two time
ihanet etmek
two time
faka bastırmak
two time
aldatmak (eş)
two time
aldatmak
Englisch - Englisch
twice, on two different occasions
twice

I only used it twice. - I've only used this two times.

I've been to Boston twice. - I've been to Boston two times.

two times
Favoriten