Türkisch - Englisch
Definition von tuzlulaşma im Türkisch Englisch wörterbuch
- salinization
- the act of salinizing, or the state of being salinized
- the addition of salt or brine
- the accumulation of salt in water or soil
- Pedogenic process that concentrates salts at or near the soil surface because evapotranspiration greatly exceeds water inputs from precipitation
- A process in which mineral salts accumulate in the soil, killing plants; occurs when soils in dry climates are irrigated profusely
- Destruction of productive land by an increase in its salt content Occurs frequently from overirrigated soil when evaporation of water at the surface draws salts from underground rocks and soils, causing salts to crystallize and interfere with root growth
- n: Accumulation of salts in soil that can eventually make the soil unable to support plant growth
- tuzlu
- {s} salty
This soup is too salty to eat.
-Bu çorba yemek için çok tuzlu.
You can't drink seawater because it's too salty.
-Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
- tuzlu
- saline
- tuzlu
- salted
I like the unique taste of salted caramel.
-Tuzlu karamelin eşsiz tadını severim.
Salted pretzels were the favourite snack of the kids.
-Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu.
- tuzlu
- pricey
- tuzlu
- pricy
- tuzlu
- (Fizik) brinish
- tuzlu
- dear
- tuzlu
- briny
- tuzlu
- saliferous
- tuzlu
- saltine
Can you pick up some saltine crackers?
-Birkaç tuzlu kraker alabilir misin?
- tuzlu
- to salt
- tuzlu
- coated or covered with salt crystals
- tuzlu
- salty, saline; very expensive, dear, pricey, pricy
- tuzlu
- salt
My father cut down on salty food as I had advised.
-Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı.
You can't drink seawater because it's too salty.
-Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
- tuzlu
- brackish
- tuzlu
- (Konuşma Dili) expensive, pricy, high
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von tuzlulaşma im Türkisch Türkisch wörterbuch
- TUZLU
- Yapılışında tuz bulunan şeyler için, tuzu çok olan. Çok pahalı
- TUZLU
- Tuzu olan: "Dudaklarımda Boğaz havasının tuzlu lezzetiyle uyandım."- Y. Z. Ortaç
- Tuzlu
- (Osmanlı Dönemi) MALİH
- Tuzlu
- (Osmanlı Dönemi) MEZ'UK
- Tuzlu
- (Osmanlı Dönemi) MÜMELLAH
- Tuzlu
- şor
- tuzlu
- Yapılışında tuz bulunan şeyler için, tuzu çok olan
- tuzlu
- Tuzu olan
- tuzlu
- Çok pahalı
Relevante Übersetzungen
tuzlulaşma
Silbentrennung
tuz·lu·laş·maResimler
Historie
Favoriten