tuzlu

listen to the pronunciation of tuzlu
Türkisch - Englisch
saline
salty

You can't drink seawater because it's too salty. - Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.

This soup is too salty to eat. - Bu çorba yemek için çok tuzlu.

salted

I found some dried salted beef. - Ben biraz kurutulmuş tuzlu sığır eti buldum.

Tom picked up the saltshaker and salted his eggs. - Tom tuzluğu aldı ve yumurtalarını tuzladı.

pricey
pricy
(Fizik) brinish
dear
coated or covered with salt crystals
saliferous
salty, saline; very expensive, dear, pricey, pricy
salt

This soup is too salty to eat. - Bu çorba yemek için çok tuzlu.

This water is a little salty. - Bu su biraz tuzludur.

brackish
(Konuşma Dili) expensive, pricy, high
briny
saltine

Can you pick up some saltine crackers? - Birkaç tuzlu kraker alabilir misin?

to salt
tuzlu su
brine
tuzlu balık
salt fish
tuzlu bataklık
(Denizbilim) salt marsh
tuzlu bataklık
saline
tuzlu bataklık
salt marshes
tuzlu bataklıklar
salt marshes
tuzlu su
brackish water
tuzlu su
salty water

Saltier water is heavier than less salty water. - Daha tuzu su, daha az tuzlu sudan daha ağırdır.

We washed them in salty water. - Onları tuzlu suda yıkadık.

tuzlu su
saline water
tuzlu su
seawater
tuzlu su balığı
saltwater fish
tuzlu su balığı
(Gıda) sea-fish
tuzlu su balığı
(Gıda) sea fish
tuzlu su balığı
(Gıda) salt water fish
tuzlu su girişimi
(Coğrafya) salt water intrusion
tuzlu suya özgü
saltwater
tuzlu çanak
salt flat
tuzlu balgam
(Tıp) scrofula
tuzlu balgam
(Tıp) scury
tuzlu bataklık bitkileri
(Botanik, Bitkibilim) salt marsh plants
tuzlu bataklık ekolojisi
(Botanik, Bitkibilim) salt marsh ecology
tuzlu bir biçimde
saltily
tuzlu bisküvi
soda cracker
tuzlu eriyik
salt solution
tuzlu gibi
saltish
tuzlu göl
salt lake
tuzlu kraker
saltine
tuzlu kraker
pretzel

Salted pretzels were the favourite snack of the kids. - Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu.

Do you like pretzels? - Tuzlu kraker sever misin?

tuzlu olma durumu
(Fizik) brinishness
tuzlu pınar
saline
tuzlu rüzgar hasarı
(Askeri) salty wind damage
tuzlu simit
pretzel
tuzlu su
a) brine b) saltwater
tuzlu su
salt water

Wetlands can have freshwater, salt water, or a mixture of both. - Sulak alanlar tatlı su, tuzlu su ya da her ikisinin bir karışımına sahip olabilir.

Gargling with salt water helps stop coughing. - Tuzlu su ile gargara yapmak öksürüğü durdurmaya yardım eder.

tuzlu su areometresi
(Denizbilim) salinometer
tuzlu su devresi
brine circuit
tuzlu su haslığı
(Tekstil) fastness to saltwater
tuzlu su haslığı
fastness saltwater
tuzlu su havuzu
salt-water basin
tuzlu su havuzu
salt-water pool
tuzlu su kaynağı
(Coğrafya) salt spring
tuzlu su kurdu
(Hayvan Bilim, Zooloji) brine warm
tuzlu su sistemi
brine system
tuzlu su soğutucusu
brine cooler
tuzlu su tankı
brine tank
tuzlu su çevrimi
brine circuit
tuzlu suda soğutma
brine cooling
tuzlu suda su verme
brine quenching
tuzlu suya bastırmak
souse
tuzlu toprak
saline soil
tuzlu toprak bitkisi
(Tarım) halophyte
tuzlu yapmak
sality
tuzlu zemin
saline soil
tuzlu çamur
salty mud
tuzlu-alkali su
saline-alkaline water
tuzlu-alkali zemin
saline-alkali soil
tuzlu-kuru
salty-dry
tuzlu-yaş
salty-wet
hafif tuzlu
(Askeri) brackish water
tuzlu su
sea water
bu çok tuzlu
It's too salty
geyiklerin yaladığı tuzlu toprak
deer lick
maden tuzlu ilaç
saline
tuzlu su
{s} saltwater
yemek sonunda yenen tuzlu şey
savory
yemek sonunda yenen tuzlu şey
savoury [Brit.]
çok tuzlu
briny
Türkisch - Türkisch
Yapılışında tuz bulunan şeyler için, tuzu çok olan. Çok pahalı
Tuzu olan: "Dudaklarımda Boğaz havasının tuzlu lezzetiyle uyandım."- Y. Z. Ortaç
Yapılışında tuz bulunan şeyler için, tuzu çok olan
Tuzu olan
Çok pahalı
(Osmanlı Dönemi) MALİH
(Osmanlı Dönemi) MEZ'UK
(Osmanlı Dönemi) MÜMELLAH
şor
tuzlu balgam
Egzama
tuzlu balgam
Birtakım deri hastalıklarının ortak adı
Tuzlu su
(Osmanlı Dönemi) MAC
Tuzlu su
(Osmanlı Dönemi) ZUAK
tuzlu
Favoriten