tuzağa düşürülmüş

listen to the pronunciation of tuzağa düşürülmüş
Türkisch - Englisch
trapped

There's someone trapped in the car. - Arabada tuzağa düşürülmüş biri var.

He was trapped in a dead-end job. - Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.

trap

People hate feeling trapped. - İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.

He was trapped in a dead-end job. - Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.