Use the exclamation point sparingly.
- Ünlem işaretini tutumlu kullanın.
There's a fine line between being frugal and being cheap.
- Tutumlu olmakla ucuz olmak arasında ince bir çizgi vardır.
Germans are a frugal people.
- Almanlar tutumlu bir millettir.
A housewife should be economical.
- Bir ev kadını tutumlu olmalıdır.
Tom has very good manners.
- Tom çok iyi tutuma sahip.
Tom has no manners at all.
- Tom'un hiç tutumu yok.
Tom needs to change his attitude.
- Tom'un tutumunu değiştirmesi gerekiyor.
She had an unfriendly attitude.
- Onun düşmanca bir tutumu vardı.
He took an uncertain stance.
- O değişken bir tutum takındı.
One speech, one particular stance, one wrong statement can change everything all of a sudden.
- Bir konuşma, bir tutum, hatalı bir açıklama bir anda her şeyi değiştirebilir.
The child's behaviour and attitude towards his fellow students was exemplary.
- Çocuğun okul arkadaşlarına karşı davranışı ve tutumu ibret vericiydi.