Her classmates folded three hundred and fifty-six cranes so that one thousand were buried with her.
- Onun sınıf arkadaşları onunla birlikte bin tane gömülsün diye 356 turna kuşu katladı.
The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.
- Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler.
You can’t teach a pike how to swim.
- Bir turna balığına nasıl yüzüleceğini öğretemezsin.
There is a pike in the pond.
- Gölette bir turnabalığı var.