Onu öldürmek için, ona saldırdı.
- L'homme l'a agressée avec l'intention de la tuer.
Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
- Quelqu'un a menacé de tuer cet homme politique.
Her şeyi geç, bu adam bir keresinde benim babamı öldürmeye kalkıştı.
- Après tout, cet homme a tenté de tuer mon père à un moment.
İşte bu. Beni öldürecekler.
- Ça y est. Ils vont me tuer.