try to hear something; pay careful attention to one who is speaking; obey, heed

listen to the pronunciation of try to hear something; pay careful attention to one who is speaking; obey, heed
Englisch - Türkisch

Definition von try to hear something; pay careful attention to one who is speaking; obey, heed im Englisch Türkisch wörterbuch

listen
{f} dinlemek

Linda müzik dinlemek için parka gitti. - Linda went to the park to listen to music.

Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor. - No one wants to listen to my opinions.

listen
dinle

Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor. - No one wants to listen to my opinions.

Sovyet Rusya'sında, radyo dinleyiciyi dinler! - In Soviet Russia, radio listens to the listener!

listen
{f} to -i dinlemek, -e kulak vermek
listen
kulak verme

Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum. - Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.

O, öğretmene hiç kulak vermez. - He never listens to the teacher.

listen
baksana
listen
kulak misafiri olmak
listen
radyo dinlemek

Radyo dinlemek hoşuma gidiyor. - I like listening to the radio.

Radyo dinlemek ister misin? - Do you want to listen to the radio?

listen
listening post düşman hattına yakın dinleme noktası
listen
dinleme

Çocuklar masal dinlemeyi sever. - The children love listening to stories.

Konuştum ama hiç kimse beni dinlemedi. - I did speak, but no one listened to me.

listen
{f} kulak asmak
listen
listen in başkasının konuşmasını dinlemek
Englisch - Englisch
{f} listen
try to hear something; pay careful attention to one who is speaking; obey, heed

    Silbentrennung

    try to hear something; pay care·ful at·ten·tion to one who I·s speaking; obey, heed

    Aussprache

Favoriten