trifles; things of no importance

listen to the pronunciation of trifles; things of no importance
Englisch - Türkisch

Definition von trifles; things of no importance im Englisch Türkisch wörterbuch

nonsense
{i} saçmalık

O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem. - He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.

Bu tür saçmalık için vaktim yok. - I don't have time for this kind of nonsense.

nonsense
anlamsız

Ona uğraşmak anlamsız. - It's nonsense to try that.

Tom anlamsız konuşuyordu. - Tom was talking nonsense.

nonsense
{i} saçma

Bu saçmalığın dik alası. - That's absolute nonsense.

Saçmalıklarından bıktım. - I am fed up with your nonsense.

nonsense
abuk sabuk
nonsense
(isim) saçma, saçmalık, safsata, zırva, fasa fiso
nonsense
manasız
nonsense
boş laf
nonsense
havagazı
nonsense
kuru gürültü
nonsense
aptalca davranış
nonsense
anlamsız söz
nonsense
fasafiso
nonsense
{i} zırva
nonsense
abes
nonsense
{i} fasa fiso
nonsense
ipe sapa gelmez
nonsense
saçma sapan

Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor. - Don't listen to him, he's talking nonsense.

Kısa bir süre sonra, o saçma sapan konuşmaya başladı. - After a short while, he began to talk nonsense.

Englisch - Englisch
nonsense
trifles; things of no importance
Favoriten