Hakikatı bilmek istiyorum.
- I want to know the truth.
Hakikat karşısında galip gelemezsin.
- You can't win against the truth.
Doğruluk mu cesaret mi oynayalım.
- Let's play truth or dare.
Onun söylediklerinde bir miktar doğruluk var.
- There is a certain amount of truth in what he's saying.
Bilimsel gerçek insan aklının bir yaratılışıdır.
- Scientific truth is a creation of the human mind.
Gerçek onlara söyleniliyormuydu?
- Were they being told the truth?
Gerçeklik ve gerçek arasındaki fark nedir?
- What is the difference between reality and truth?
Birçok gerçekler ama yalnızca tek gerçeklik vardır.
- There are many truths, but only one reality.