Bir birahane bira içmek için popüler bir toplanma yeridir.
- A pub is a popular gathering place in which to drink beer.
Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez.
- Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.
Miting gerçekten iyi gitti.
- The meeting went really well.
Sincap fındık toplamayla meşguldü.
- The squirrel was busy gathering nuts.
Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
- A crowd was gathering around him.
Distinction between gathering and agriculture.
Ofis binamızın dışında toplanan büyük bir kalabalık var gibi görünüyor.
- There seems to be a big crowd gathering outside our office building.
Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
- A crowd was gathering around him.
Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
- Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
- We had to postpone the gathering because of rain.
Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık.
- The radio warned us of the coming earthquake and we started gathering our things.
O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.
- He travels about the world gathering facts about little known countries.