Onlardan ikisi kimyayı modern bilime dönüştürdü.
- The two of them transformed chemistry into a modern science.
İo, Zeus'un sevgililerinden biriydi ve onun tarafından bir ineğe dönüştürüldü.
- Io was one of the lovers of Zeus and was transformed into a cow by him.
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.
- This differential equation can be easily solved by Laplace transform.
Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.
- The caterpillar transformed into a beautiful butterfly.
Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.
- Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon.
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
- Repetition does not transform a lie into a truth.
Bu kitap yaşamınızı değiştirecek.
- This book will transform your life.
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
- A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
... And the unique properties that transformed desktop computing ...
... The process of medicine will be transformed just as information technology transforms ...