Tom opened the glove compartment and took out a pair of sunglasses.
- Tom torpido gözünü açtı ve bir güneş gözlüğü çıkardı.
Have you looked in the glove compartment?
- Torpido gözüne baktın mı?
Tom noticed a half-eaten hamburger on the dashboard of Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasının torpido gözünde yarısı yenmiş bir hamburger fark etti.
The car key was in the glovebox.
- Araba anahtarı torpido gözündeydi.