The air is soft, the soil moist.
- Hava yumuşak ve toprak nemli.
The soil here is fertile.
- Buradaki toprak verimlidir.
This house and this land are mine.
- Bu ev ve bu topraklar benim!
Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.
- Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
Is the electrical equipment grounded?
- Elektrik ekipmanları topraklı mı?
The treaty did not ban nuclear tests under the ground.
- Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
Petrichor - (noun) the earthy scent when rain falls on dry soil; the smell of earth after rain.
- Petrichor - kuru toprağa yağmur düştüğünde dünyevi koku; yağmurdan sonra toprak kokusu.
The scent of earth after rain is called petrichor.
- Yağmur sonrası topraktan gelen hoş kokuya petrikor denir.
What would North America be like today if Russia had preserved their territory in Alaska?
- Rusya, Alaska'daki topraklarını korumuş olsaydı Kuzey Amerika bugün neye benzerdi?
He wanted even more territory.
- Hatta o daha çok toprak istedi.
The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
- Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
The four basic elements are Earth, Air, Fire and Water.
- Dört temel öge toprak, hava ateş ve sudur.
According to the Chinese, the five elements are metal, earth, fire, water and wood.
- Çinlilere göre beş element, metal, toprak, ateş, su ve odundur.
Park Street used to be a dirt road.
- Park caddesi toprak bir yoldu.