toplun

listen to the pronunciation of toplun
Türkisch - Englisch
bulk of
most of, the main part of, the lion's share of
toplu
(Hukuk) collective

Collective interests must be protected. - Toplu çıkarlar korunmalıdır.

Role-Language includes male and female collective nouns in Japanese. - Rol Dili, Japonca'da erkek ve kadın toplu isimler içerir.

toplu
batch
toplu
aggregate

Strawberries and raspberries are both examples of an aggregate fruit. - Çilek ve ahududu her ikisi de toplu bir meyvenin örnekleridir.

toplu
wholesale
toplu
overall
toplu
stout
toplu
lot

We have a lot of social problems to think about today. - Bugün hakkında düşünülecek birçok toplumsal sorunlarımız vardır.

In the Torah Lot offers his virgin daughter's to be gang raped. - Tevrat'ta Lut, bakire kızını toplu tecavüze uğraması için sunuyor.

toplu
(Ticaret) lump sum
toplu
congregate
toplu
bulk

If you buy in bulk, it's 20% cheaper. - Toplu olarak satın alırsanız, % 20 daha ucuz dur.

toplu
matronly
toplu
gathered
toplu
mass

If you believe society hasn't made anything worthwhile, then you might believe also in mass destruction. - Toplumun faydalı bir şey yapmadığına inanıyorsan, o zaman ayrıca kitle imhaya inanabilirsin.

People who dream of mass destruction think that society hasn't constructed anything worthwhile. - Kitlesel imha hayali kuran insanlar, toplumun faydalı bir şey üretmemiş olduğunu düşünüyor.

toplu
bunched
toplu
orderly
toplu
flesh
toplu
(İnşaat) additive
toplu
stowed
toplu
buxom
toplu
assembling
toplu
together

Tom is getting his things together. - Tom eşyalarını topluyor.

toplu
fleshy
toplu
colloq. pin (used primarily in sewing)
toplu
collective, involving a group
toplu
full, well filled out, plump
toplu
collected, gathered; assembled: Sait Faik´in toplu eserleri the collected works of Sait Faik
toplu
cumulative
toplu
a collective
toplu
comprehensive, all-inclusive
toplu
neat, tidy (place)
toplu
corporate
toplu
(Konuşma Dili) pin (used primarily in sewing)
toplu
whole

When I first took a C course, I couldn't understand a single thing explained in class. Thank God I got a friend of mine who's a programmer to explain to me how the whole caboodle works. - İlk olarak bir C kursu aldığım zaman sınıfta açıklanan tek bir şeyi anlayamadım. Allah'a şükür ki bütün topluluğun nasıl çalıştığını bana açıklamak için bir programcı olan bir arkadaşım var.

Groups are a good way to share an interest with either a small community or the whole world. - Gruplar ya küçük bir toplulukla ya da tüm dünya ile bir ilgi paylaşmak için iyi bir yoldur.

toplu
collected, gathered; assembled: Sait Faik'in toplu eserleri the collected works of Sait Faik
toplu
(something) which has a knob or a knoblike protrusion on it
toplu
concerted

A concerted effort is required to eradicate malaria in the country. - Ülkede sıtmayı ortadan kaldırmak için toplu bir çaba gereklidir.

toplu
holo
toplu
collected, gathered; neat, tidy; global, overall; buxom, plump, rotund; collective; having a knob/round head
toplu
roundabout
toplu
matron
Türkisch - Türkisch

Definition von toplun im Türkisch Türkisch wörterbuch

toplu
Vücutça dolgun
toplu
Topu olan
toplu
Hep bir arada, toplanmış
toplu
Topunu içine alan
toplu
Pencere
toplu
Vücutça dolgun: "Boyum uzun olmadığından mı nedir, büsbütün toplu gösteriyorum."- A. İlhan
toplu
Hep bir arada, toplanmış: "Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır."- N. Cumalı
toplu
Düzene konmuş
toplun
Favoriten