The samples were collected from two hundred medical institutions all over the world.
- Numuneler tüm dünyadaki iki yüz sağlık kurumundan toplanmıştır.
The data to be discussed below was collected in the following way.
- Aşağıda açıklanacak veri şu şekilde toplanmıştır.
A large crowd had gathered on the street.
- Büyük bir kalabalık caddede toplanmıştı.
Tom was talking to a group of men gathered around the conference table.
- Tom konferans masasının etrafında toplanmış bir grup erkekle konuşuyordu.
The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
Naples gathers many tourists.
- Napoli çok sayıda turist toplar.
I don't harvest their olives.
- Onların zeytinlerini toplamam.
I don't harvest your olives.
- Senin zeytinlerini toplamam.
Americans who are over sixty-five make up 12.5% of the total population.
- Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor.
They make up about 12.5 percent of the total population.
- Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.
Tom picked up some pretty shells on the beach.
- Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.
They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting.
- Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.
The crowd assembled in front of the post office.
- Kalabalık postanenin önünde toplandı.
The students assembled in the classroom.
- Öğrenciler sınıfta toplandı.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.
Those numbers don't add up.
- Bu rakamlar toplanmaz.
Add up these figures.
- Bu sayıları toplayın.
The squirrel was busy gathering nuts.
- Sincap fındık toplamayla meşguldü.
We had to postpone the gathering because of rain.
- Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Can you briefly sum up what was said at the meeting?
- Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?
He mustered up his courage to talk to a foreigner.
- O bir yabancı ile konuşmak için cesaretini topladı.
She finally mustered up the courage to ask him for more money.
- Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.
Tom has collected a great many butterflies.
- Tom pek çok kelebek topladı.
He collected a lot of stamps.
- O, çok sayıda pul topladı.
He has an interest in collecting insects.
- O böcekleri toplamakla ilgileniyor.
My hobby is collecting insects.
- Benim hobim böcek toplamaktır.
Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
- Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
The whole world is watching the summit conference.
- Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.