toplandı

listen to the pronunciation of toplandı
Türkisch - Englisch
assembled

The leaders assembled in Paris for a meeting. - Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar.

The club members assembled in the meeting room. - Kulüp üyeleri toplantı salonunda toplandı.

gather to
topla
gather

He gathered his children around him. - O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

The dictionary gathers nearly half a million words. - Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.

topla
{f} harvest

I don't harvest your olives. - Senin zeytinlerini toplamam.

I don't harvest their olives. - Onların zeytinlerini toplamam.

topla
{f} summed
topla
make up

Sami can make up his own bed. - Sami kendi yatağını toplayabilir.

Americans who are over sixty-five make up 12.5% of the total population. - Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor.

topla
pick

Tom picked up some pretty shells on the beach. - Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.

They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting. - Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.

topla
assemble

The police assembled a lot of evidence against him. - Polis onun aleyhinde birçok kanıt topladı.

The teacher assembled the students in the hall. - Öğretmen salonda öğrencileri topladı.

topla
round up
topla
made up
topla
summon up

Summon up your courage and tell the truth. - Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

topla
add up

Please add up the numbers. - Lütfen sayıları toplayınız.

Add up these figures. - Bu sayıları toplayın.

topla
{f} bunch
topla
{f} gathering

A crowd was gathering around him. - Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.

We had to postpone the gathering because of rain. - Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

topla
sum up

Can you briefly sum up what was said at the meeting? - Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?

topla
reunite
topla
{f} muster

She finally mustered up the courage to ask him for more money. - Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.

Tom finally mustered up the courage to ask Mary out. - Tom sonunda Mary'ye çıkma teklif etmek için cesaretini topladı.

topla
{f} collected

Tom collected old coins. - Tom eski bozuk paraları topladı.

Bob gave Tina almost all the stamps he had collected, and kept only a few for himself. - Bob neredeyse topladığı tüm pulları Tina'ya verdi

topla
bunched
topla
three-pronged pitchfork
topla
collecting

Tom's hobby is collecting photos of cars. - Tom'un hobisi araba fotoğrafları toplamaktır.

Tom isn't currently collecting unemployment benefits. - Tom şu an işsizlik ödeneğini toplamıyor.

topla
sum#up
topla
convoke
topla
sum

Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words. - Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.

Summon up your courage and tell the truth. - Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

topla
sumup
topla
make#up
topla
recruit
Türkisch - Türkisch

Definition von toplandı im Türkisch Türkisch wörterbuch

topla
Üç parmaklı diren
topla
Üç parmaklı dirgen
toplandı
Favoriten